Biz Türkiye’nin ilk resmi Kürtçe
öğretmeni adaylarına Artuklu Üniversitesi’nde ders veren uzmanın adı
Malmisanîj (Mehmet Tayfun). İlk Zazaca-Türkçe sözlüğün yazarı 1952
Diyarbakır doğumlu Malmisanîj, dünya genelinde Zazaca konusunda söz
söyleme hakkına sahip olarak tanınan en güçlü isim. İsveç’ten davet
üzerine gelerek Artuklu Üniversitesi’nde Zazaca dersleri veriyor bize.
Anadili Kürtçenin Kurmancî lehçesi olan,
daha önce Zazaca ile şarkılar haricinde karşılaşmış biri olmadığım, o
dersin adını duyduğumda da başarma yönünde şüphesi olan biri olarak daha
ilk derste Zazacayı anlamaya başlamam elbette uzman Malmisanîj
sayesinde oldu. Bu yazımda hem yeni bilgilerimin öğreticisi
Malmisanîj’dan hem de daha önce YYÜ’ de bize Dilbilim dersleri veren
Elazığlı hoca Dr. İlhan Uçar’dan edindiğim iki farklı bilginin algı
terazimdeki ölçüsünün sonuçlarını paylaşacağım.
Bilimle siyasetin asla aynı çizgide
yürüyemeyeceğinden hareketle kimin niçin “Zazaca Kürtçedir”, kimin niçin
“Zazaca Kürtçe değildir.” Dediğini önemsemeden bilgilerimi bu siyasi
umut ve fobilerin dışında bilimsel verilerle aktarmak istiyorum. Tahmin
edebileceğiniz gibi Türk Irkçı düşüncesine göre bırakalım Zazacayı
dünyanın bütün dilleri zaten Türkçe sayılırken Kürtçe diye bir dil bile
varsayılmazken sonradan varlığı kabul edilen Zazacanın Kürtçe olmasını
kabul edilemez. Aynı şekilde Kürt halkının ittifakını yükseltmek ve
tarihsel bağlarıyla Kürt milletini bütünleştirmek isteyen bir düşünceye
göre de Zazacayı Kürtçeden ayrı düşünmek mümkün değildir. Biz bu siyasi
arzularla bilime yaklaşmayı reddederek gerçekten bilimsel olarak
Zazacanın dil olarak durumunu incelemeye çalışacağız.
Türk Dilbilimci Dr.İlhan Uçar’ın Bilgileriyle Malmisanîj’dan öğrendiklerimizi harmanlıyoruz.
Dr. İlhan Uçar 1998’de YYÜ Türk Dili ve
Edebiyatı bölümünde 1.Sınıftayken Türkiye Türkçesi dersimize giriyordu.
İlhan Bey ilk dersinde 50 kişilik sınıf mevcudumuz karşısında ilkin
Türkiye Türkçesi’nin güzelliği ve korunması gerektiği hakkında
konuşmadı, onun ilk dersi Kürtçenin dil olmadığını ispatlama
çalışmasıyla geçti.
Dr. İlhan Bey yaptığı yoklamanın ardından
tahtaya “Vakt-i yasyon vara!” şeklinde bir cümle yazdı ve bize
Kürtçenin yokluğunu bu cümleyle ıspatlayacağını söyledi. Bu cümlede
yaptığı morfoloji komedisini daha sonraki bir yazıda ele almayı
düşünüyorum ancak bu yazıda onun aynı derste dil kabul edilme ilkeleri
hakkında verdiği ve bana da mantıklı gelen bilgilerini paylaşmak
istiyorum. Buna göre bir halkın konuşurken kullandığı seslerden,
sözcüklerden ve gramer kurallarından oluşan dilin dil olarak kabul edilme ilkelerinin belli başlı olanları şunlardır:
1- Her şeyden önce fiil kökleri o dilin kendine ait olmalıdır.
2- Sayı sistemi özgün olmalıdır.
3- Zamirler özgün olmalıdır.
4- Organ İsimleri ile bitki ve hayvan isimleri özgün olmalıdır.
5- Dilin içindeki farklılıklar
arttıkça önce “ağız”a sonra “şive”ye sonra “lehçe”ye varır. Eğer söz
dizimi ve gramer de tamamen ayrılırsa iki farklı dile dönüşür.
Şimdi İlhan Hoca’dan öğrendiğimiz bu değerli bilgiler ışığında Malmisanîj’dan öğrendiğimiz yeni bilgilerle Zazacayı inceleyelim.
1- Her şeyden önce fiil kökleri o dilin kendine ait olmalıdır.
En baştan şunu belirtmeliyiz ki diller
arasında isim soylu sözcük alışverişi doğaldır ve dili fakirleştirmez.
Ancak insanlık tarihinin başlangıcından itibaren bugüne kadar insan
fiilleri aynı olduğu için bir milletin hareketlere verdiği isimler
kendine ait olmalıdır ki başka dillerden fiil alışverişi söz konusu
olamaz. Şayet iki dilin fiilleri aynı ise bu iki dil %100 aynı dil
ailesinden gelmiştir veya kadim bir üst dilden gelmişlerdir. Bu anlamda
Kürtçe, Farsça ile birlikte Hint Avrupa dil ailesinin İran kolundan bir
dildir ki 4. Maddede açıklayacağımız sebepten dolayı Kürtçe ile Farsça
bin yıldan fazladır birbirinden ayrılmıştır.
Bir cümlenin dili cümledeki fiillerden anlaşılır.
Örneğin “Sabah chat yapıyordum. “ cümlesini ele alalım.
Bu cümledeki ;
Sabah sözcüğü Arapça
Chat sözcüğü İngilizce
Yapıyordum sözcüğü Türkçedir.
Bu cümlenin fiili Türkçe olduğu için
başka dillerden isim soylu sözcükleri o dillerin grameriyle bile almış
olsa yine de Türkçedir. Aynı sebeple Osmanlı Arapçası veya Farsçası
yoktur Osmanlı Türkçesi vardır. Osmanlı Türkçesindeki tüm fiiller
Türkçedir. Aynı şekilde baktığımızda Zazacanın tüm fiilleri Kürtçedir.
Bu yüzden Zazaca özbeöz Kürtçedir. Zazacadaki fiil kökleriyle Kürtçenin
Kurmancî lehçesindeki fiil kökleri ise istisnalar dışında aynıdır ve
farklılıkları lehçe düzeyindedir.
Lehçe Düzeyindeki Farklılık Nasıl anlaşılır?
Bu meseleyi anlayabilmek için Türkçenin
bir Lehçesi olan Kırgızca ile Türkiye Türkçesi arasındaki ardından
Kürtçe ile Zazaca arasındaki farklılık düzeyine bakalım:
Türkiye Türkçesi: Çocuklar okulda dilimizi latin alfabesi ile yazıyor.
Kırgızca: Baldar mektepte tilibizdi latın alfaviti menen jazat.
Bu iki cümleye anlaşılabilirlik
kıstasıyla bakarsak bunların aynı dil olmadığını birkaç sözcüğünün
benzediğini ileri sürebiliriz ancak bir dilbilimci olarak baktığımızda
birkaç farklı sözcük dışında morfolojik olarak bunların aynı dil
olduğunu hemen görürüz. Bu fark Türkçe ile Azerice arasında da diğer
tüm lehçesel farklılıklarda olduğu kadardır. Şimdi de Zazaca ve Kurmancî
örneğine bakalım:
Türkçe: Tilki çabucak keçiyi güdüyor ve onun sütünü götürüyor yaşlı kadına veriyor.
Kurmancî: Rovî bi lezî bizinê didoşe û şîrê wê dibe dide Pîrê.
Zazakî: Luye lezkanî bize doşena û şîtê aye bena dana Pîrê.
Görüldüğü gibi Türkiye Türkçesi ile
Kırgızca arasındaki anlaşılmazlığın ölçüsünden çok daha az bir fark
vardır Zazaca ile Kurmancî arasında. Şimdi Malmisanîj’dan öğrendiğimiz
bilgiler ışığında her Kurmanç Kürdün Zazacayı kolayca anlayabilmesini
sağlayacak bir inceleme yapalım bu cümlelerde.
Kurmanci –Zazaki Fiillerin Kolayca Bulunması.
Bir Kurmanç şu basit yöntemle Zazacadaki fiileri anlayabilir:
Zazaca verilen fiil şimdiki zamanda ise
sonu “-na” ile bitmektedir. Biz bu n ayı görmediğimiz zaman fiilin
kökünü elde etmiş oluruz. Fiilin kökünü bulduktan sonra ise başına “di-“
ekini getirerek Kurmanci olarak kullanabiliriz. Yukarıdaki örnekte
“bena” ve “dana” fiilerini alalım.
bena – dibe (götürüyor)
“-na” yı düşürüyoruz.
“be” kalıyor.
Başına “di-“ koyuyoruz
“dibe” haline geliyor.
Dana- dide (veriyor)
“-na” yı düşürüyoruz.
“da” kalıyor.
Başına “di-“ koyuyoruz
“dida” haline geliyor.
“dide” şeklinde aksanı düzelttiğimizde yine Kurmancî olarak rahatlıkla anlıyoruz.
Bu örneklerde de görüldüğü gibi Kürtçenin
Kurmancî ve Zazakî lehçelerinde fiil kökleri aynı olduğundan kesinlikle
aynı dil geleneğinden gelmektedirler. Biri birlerini anlama düzeyi
Türkçe ile lehçeleri arasındaki farktan daha azdır.
Ses Değişimlerini Bilen Zazalar ile Kurmançar Birbirini Anlar
Nasıl ki yaygın ses değişimlerini tespit
eden Türk dilbilimcileri hem Eski Türkçeyi hem de Türkçenin diğer
lehçelerini anlayabiliyorsa Kürtler de aynı yöntemle rahatlıkla
birbirlerini anlamaktadırlar. Bu bölümde size Malmisanîj’dan
öğrendiğimiz ses değişimlerini aktarıyorum.
Ses Olayı—Zazakî-- Kurmancî
D>Z: Zerr-Dil (Kalp)
R>L :Luye- Rovî(Tilki), Zerr- Dil, Pîl- Pîr (yaşlı)
C>J: Cinik- Jinik(Kadın), Roc-Roj(Gün),
J>Z: Roz-Roj(Güneş),
M>V: Zimistan- Zivistan(Kış), Çim-Çav (Göz), Nam- Nav(İsim)
W>XW: Wendin- Xwendin(Okumak)- werdin- Xwarin(Yemek), Weş- Xweş(İyi)
V>B: Vekur- Bakur(Kuzey), Vîst- Bist (Yirmi), , Varan-Baran (Yağmur)
D>G: Adir-Agir (Ateş)
H>K: Her- Ker (Eşek)
A>H: Hak- hêk (Yumurta), Halîn- Hêlîn (Yuva)
Ç>Ş: Şo- Ço (Gitti),
E>I: Pers- Pirs (Soru), Ters- Tirs (Korku), Ber- Bir (Götürdü), Ker- Kir( Götürdü)
G>J: Derg- Dirêj (Uzun), Mezg- Mejî (Beyîn)
G>K: Gêse- Kezî (Saç tutamı), Goremar- Koremar (Yılan çeşidi)
J>R: Erjan-Erzan (Ucuz)
S>Ç: Se- Çi (Ne?), Senî- Çawanî (Nasılsın)
Bu ses değişimleri de gösteriyor ki
Kürtçenin Zazakî ve Kurmancî lehçeleri arasında sözcüklerin büyük bir
kısmı aynıdır. Ancak aksansal bir farklılık meydana gelmiştir ki bu bir
lehçeyi dil haline getirmekten oldukça uzaktır. İki lehçe arasında
hiçbir ses değişimi göstermeden tamamen aynı olan sözcüklerin sayısı da
hatırı sayılır bir fazlalıktayken tamamen farklı isim soylu bazı
sözcükler de vardır. Fakat unutulmamalı ki aynı lehçenin değişik
yörelerinde bile aynı anlama gelen farklı kelimeler olabilmektedir.
2- Sayı sistemi özgün olmalıdır.
Sayı sistemleri açısından da Zazacanın
Kürtçe olduğunu Türkiye Türkçesi ile Türkçenin bir lehçesi olan Kırgızca
arasındaki farkı görerek değerlendirelim.
SAYI | KIRGIZCA | --T.TÜRKÇESİ |
1 | Bir | Bir |
2 | Eki | İki |
3 | Üç | Üç |
4 | Tört | Dört |
5 | Beş | Beş |
6 | Altı | Altı |
7 | Ceti | Yedi |
8 | Segiz | Sekiz |
9 | Toguz | Dokuz |
10 | On | On |
20 | civirma | Yirmi |
Görüldüğü gibi Türkçenin Kırgızca
lehçesindeki sayılar Türkiye Türkçesindeki sayılar ile aynıdır. Sadece
bazı ses değişiklikleri vardır ki dilbilimciler açısından bu küçük
farklılıklar önemsizdir. Şimdi de Kürtçenin iki lehçesi olan Zazakî ve
Kurmancî lehçelerindeki sayılara bakalım.
Sayı
|
Zazakî
|
Kurmancî
|
Sayı
|
Zazakî
|
Kurmancî
|
Sayı
|
Zazakî
|
Kurmancî
|
1
|
Yew
|
Yek
|
11
|
Yawendes
|
Yanzdeh
|
30
|
Hîris
|
Sih
|
2
|
Di
|
Du
|
12
|
Diwês
|
Diwanzdeh
|
40
|
Çewrês
|
Çil
|
3
|
Hîrê
|
Sê
|
13
|
Hîrês
|
Sêzdeh
|
50
|
Pancês
|
Pêncî
|
4
|
Çar
|
Çar
|
14
|
Çarês
|
Çardeh
|
60
|
Şestî
|
Şêstî
|
5
|
Pane
|
Pênç
|
15
|
Pancês
|
Panzdeh
|
70
|
Hewtay
|
Heftî
|
6
|
Şeş
|
Şeş
|
16
|
Şiyês
|
Şêzdeh
|
80
|
Heştay
|
Heştî
|
7
|
Hewt
|
Heft
|
17
|
Hewtês
|
Hevdeh
|
90
|
Neway
|
Noht
|
8
|
Heşt
|
Heşt
|
18
|
Heştês
|
Hijdeh
|
100
|
Se
|
Sed
|
9
|
New
|
Neh
|
19
|
Newês
|
Nozdeh
|
1000
|
Hezar
|
Hezar
|
10
|
Des
|
Deh
|
20
|
Vîst
|
Bist
|
Görüldüğü gibi Zazakî ile Kurmancî sayı
sistemi aksan farklılığından öteye gitmemiştir ki sayı sistemleri de
aynıdır ve aynı dilin lehçeleridirler.
3- Zamirler özgün olmalıdır.
Yukarıdaki yöntemimizi sürdürelim önce
Türkçenin kendi lehçesiyle benzerliğine ardından da Kürtçenin lehçeleri
arasındaki benzerliğe bakalım.
Kişiler
|
Kırgızca
|
T.Türkçesi
|
1.Tekil
|
Men
|
Ben
|
2.Tekil
|
Sen
|
Sen
|
3.Tekil erkek
|
Al
|
O
|
1.Çoğul
|
Biz
|
Biz
|
2.Çoğul
|
Siler
|
Siz
|
3.Çoğul
|
Alar
|
Onlar
|
Türkçenin iki lehçesi arasında ses
farklılıkları dışında zamirlerin aynı olduğu görülüyor. Bu benzerlikten
yola çıkan dilbilimciler Kırgızcanın Türkçenin bir Lehçesi olduğunu
tespit ediyor. Şimdi Kürtçenin Zazakî ile Kurmancî lehçelerindeki şahıs
zamirlerine bakalım.
Kişiler
|
Bükümsüz Grup
Zazakî
|
Bükümsüz Grup
Kurmancî
|
Bükümlü Grup
Zazakî
|
Bükümlü Grup
Kurmancî
|
1.Tekil
|
Ez
|
Ez
|
Mi
|
Min
|
2.Tekil
|
Ti
|
Tu
|
To
|
Te
|
3.Tekil erkek
|
O
|
Ew
|
Ey
|
Wî
|
3.Tekil bayan
|
A
|
Ew
|
Aye
|
Wê
|
1.Çoğul
|
Ma
|
Em
|
Ma
|
Me
|
2.Çoğul
|
Şima
|
Hûn
|
Şima
|
We
|
3.Çoğul
|
Ê
|
Ew
|
înan
|
Wan
|
Görüldüğü gibi Zazakî ile Kurmancî
lehçeleri arasında da bazı ses ve şekil farklılıkları dışında rahatlıkla
aynı zamirler oldukları görülebiliyor.
4- Organ İsimleri İle Bitki Ve Hayvan İsimleri Özgün Olmalıdır.
İlk insanlar öncelikle doğada ve
kendilerinde bulunan varlıklara isimler verdiler. Başkalarından ayrı
milletler başkalarından öğrenmemişlerde kendileri kendi organlarına
isimleri tarihin karanlık çağlarında vermiş olmalıdırlar. Organ
isimleri veya hayvan ve bitki isimleri yeni bulunacak teknolojik
araçların isimleri gibi başka dillerden gelmiş olmamalıdır. Her
dil organlara kendisi isim vermiş olmalıdır. İranî dillerden Kurmancî
ile Zazakî lehçelerindeki organ isimlerinin çoğu aynıdır veya aksan
düzeyinde farklılıklar göstermektedir. Bu da Zazacanın Kurmancî ile ayrı
bir dil olmadığını ikisinin aynı dilin lehçeleri olduğunu gösteren
başka bir benzerliktir.
Organ İsmi: Zazaca---- Kurmancî
El: Dest-Dest
Ayak: Linge- Ling veya Pa- Pê
Göz: Çim- Çav (M>V ses değişimi)
Saç: Por- Por veya Pirç
Burun: Kepuge- Kep
Baş: Sere- Ser
Kol: Çengile- Çeng veya Harme- Mil
Sırt: Piştî- Pişt
Meme: Çîçik(çije)- Çîçik
Bitki İsmi: Zazaca---- Kurmancî
Çiçek: Vilike- Kulilk (V>K Ses Değişimi)
Çiftçi: Citkar- Cotkar
Elma: Saye- Sêv (Y>V Ses Değişimi)
Soğan: Pîyaz- Pîvaz (Y>V Ses Değişimi)
Ağaç: Dare- Dar
Üzüm: Tîre(Engure)- Tirê
Karpuz: Zebeşe- Zebeş
Otlak: Merge- Mêrg
Hayvan İsmi: Zazaca---- Kurmancî
Horoz: Dîk- Dîk
Öküz: Ga- Ga
Kedi: Pising- Pisîk
Keçi: Bize- Bizin
Köpek: Kutik- Kuçik (T>Ç Ses değişimi)
Eşek: Her- Ker (H>K Ses Değişimi)
Kuş: Çûçik- Çûk(Çwîk)
Yılan: Mar- Mar
At: Hesp- Hesp
Kısrak: Mahîne- Mehîn
Katır: Estor- Hêstir
Tilki: Luwî(Luye)-Rovî (L>R değişimi)
Görüldüğü gibi yeni sözcükler olması
imkânsız olan organ isimleri, hayvan ve bitki isimleri ses değişimleri
dışında iki lehçe arasında birebir aynıdır. Aynı durum dağ, göl, köy,
ova, plato, yayla gibi coğrafik isimler için de aynıdır. Bunlar iki
lehçenin farklı diller olmadığını göstermektedir.
5- Dilin
içindeki farklılıklar arttıkça önce “ağız”a sonra “şive”ye sonra
“lehçe”ye varır. Eğer söz dizimi ve gramer de tamamen ayrılırsa iki
farklı dile dönüşür.
Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan
ve temelleri bilinmeyen bir zamanda atılmış gizli bir antlaşmalar
sistemidir. Her millet kendi gizli antlaşmasını en yakınlarıyla başlatır
ve bu antlaşmayı dünya zamanı ilerledikçe geliştirerek devam ettirir.
Ancak birbirinden izole olmaya başlayan veya göç yoluyla ayrılan gruplar
zaman içinde birbirlerinden habersiz olarak antlaşmalarını farklı
şekillerde sürdürerek önceki dillerinden ayrılıklar göstermeye
başlarlar.
Bu ayrılıklar zamanla oluştuğu için önce
aksanla başlayan küçük farklılıklar zamanla kelime farklılıklarına daha
sonra da gramer farklılıklarına kadar vararak ayrı diller olmaya
başlarlar. Zazakî ile Kurmancî günümüzde lehçe düzeyinde farklılıklar
göstermektedir bu ayrılık derinleşerek arttığında iki farklı dil
olmaları mümkündür ancak an itibariyle iki farklı dil diyecek kadar
farklı değillerdir. Birbirleriyle kaynaşmaları arttıkça iki lehçe
arasında yeni bir anlaşma meydana gelir ve farklılık küçük boyutlarda
devam eder.
Bu maddede belirtmemiz gereken bazı tarihi ve coğrafi bilgiler gerekmektedir.
Kürtçenin Zazakî lehçesi olarak
tanımlanan koluna Zazaca ismini bu lehçeyi konuşanların kendisi değil
başkaları vermiştir. Bu lehçeyi konuşan Kürtler kendi konuştukları bu
lehçeye yöreden yöreye Kırdkî, Kırmancî, Dimilî isimlerini vermişlerdir.
Örneğin Malmisanîj’dan öğrendiğimiz
kadarıyla İlk Zazaca Mevlidin yazarı Hezanlı şair Ehmedê Xasî ise
1898'de Dımıli lehçesiyle yazdığı Mevlid'in sonunda şöyle der: "Yaratıcı'nın
(Tanrı'nın) yardımı ve peygamberimizin -S. A. S.- feyiz ve bereketiyle
Mewlıdê Kırdi'nin (Kırdce Mevlid'in) hazırlanması, Arap tarihiyle bin üç
yüz on altıda Hezanlı Ehmedê Xasî'nin eliyle tamamlandı."
Bundan da ötesi çok ilginç bir bilgi var
ki Kemal Badıllı’ya göre Zazalar kendilerini asıl Kürtler olarak
tanımlarken Kurmançları, Kürdümsü ve Kürtçük olarak tanımlamıştır.
Dersim Kürtleri de tarihteki her olayda Kürt adını kullanmışlardır. Zaza
sözcüğü ise bu lehçeyi kullanan aşiretlerden sadece biridir ki bu
lehçeyi kullanan herkese Zaza konuştukları dile de Zazaca diyenler
Zazaların kendisi değildir. Peter Lerch, 1850'lerde Palu'nun kuzeyindeki
Dumbeli Aşiretinin Zazaca konuştuğunu yazar.
Zazalar ile Kurmançlar arasındaki bu dilsel farklılıkların sebebi nedir?
Kürtçenin Zazaca Lehçesi ile konuşan
Kürtler, coğrafik olarak daha çok geçit vermez dağlardaki köylerde
yaşamış ve uzun zamanlar boyunca diğer aşiret ve köylerle diyalogdan
çeşitli sebeplerle çekinmiştir. Bundan dolayı birbirinden coğrafik
olarak çok uzak olan halklar gibi dilleri de değişmeye önce ağız, sonda
şive sonra lehçe düzeyine kadar farklılaşmıştır. Fakat şurası
unutulmamalıdır ki Zazaca en eski Kürtçe metinlerin lehçesi olan
Kürtçenin Lorî lehçesine daha yakındır. Yani Kürtler arasında en yaygın
konuşulan Kurmancî lehçesine göre daha kadimdir. Ancak Kurmancî ve
Soranî lehçeleri yakın zamanlarda yazı diline geçerek kendi
gelişimlerini sürdürünce sekteye uğramış olan Zazacaya göre daha
işlenmiş lehçeler haline geldiler ve Zazaca sahipsiz kaldı. Günümüzde
ise Kürtçenin tüm lehçelerinde eserler verildiği gibi Zazaca(Kırdmanckî)
şivesi ile de dergi ve gazeteler çıkmakta, romanlar yazılmaktadır.
Sonuç:
Artuklu Üniversitesi Kürtçe Öğretmenliği
bölümünde okuyan biz Kurmanç öğrenciler Öğretmenlerimiz Malmisanîj ve
İbrahim Bingöl’den aldığımız Zazaca dersleriyle rahatlıkla Zaza
arkadaşlarımızı anlarken onlar da Kurmancî dersleri sayesinde rahatlıkla
bizleri anlamaktadır.
Bir bilim dalının uzmanları insanları kandırmazlar “kandırmak işi” ancak siyasilerin işi olabilir.
Zazacanın Kürtçe olmasını istemekle
istememek aynı derecede siyasi iken Zazacanın gerçek adının Kırdmancî
olduğu ve kadim Kürtçenin bir lehçesi olduğu tamamen bilimseldir.
Anadili Kurmancî veya Zazakî olan
çocuklara vereceğimiz birkaç basit metotla birbirlerini rahatlıkla
anlamalarını sağlayabilir ve Unesco tarafından 2012 yılında kaybolma
tehlikesi taşıyan diller arasında gösterilen Zazacanın kurtarılmasıyla
dünya ve ülkemiz kültür mirasını koruyabiliriz.
Kaynakça:
1- Dr. İlhan Uçar ders notları
2- Mehmet Tayfun(Malmisanîj) Ders notları
3- Kırmancca(Zazacac)- Türkçe Sözlük- Vate Çalışma Grubu
4- Hülya Yetişen- Malmisanîj röportajı
5- İbrahim Bingöl Ders Notları
(@hêjahuner)
Niviştkî têr û tije bû û mijar jl mijarekî pir girîng bû. Û encam bi dilê min bû ji ber ku min wisa hîs dikir. Spas ju keda te.
YanıtlaSil